Nespresso, kahveseverleri dünyanın dört bir yanındaki yerel kahve kültürleri ve kahve içim ritüelleriyle buluşturduğu World Explorations serisinin yeni üyesi İstanbul Espresso ile tanıştırıyor. İstanbul’un kozmopolit yapısından ilham alan, şehre övgü niteliğindeki bu yeni lezzet kendine özgü harmanıyla, İstanbul’un en eski kahvehanelerine kadar derinlikli bir yolculuğa çıkarıyor.
Kahve konusunda uzmanlık, tutku ve özenini aktarmada kararlı bir marka olan Nespresso, dünya çapında kahve içmenin benzersiz ve özgün yolu olarak tanımladığı World Explorations serisine yeni şehirler eklemeye devam ediyor. Geçen yıl Lungoları ile uzun içim kahve kültürleri üzerinden farklı şehirlerle buluşturan Nespresso, şimdi de köklü kahve kültürlerinden etkilenerek seriye eklediği İstanbul, Paris ve Rio de Janeiro Espressoları ile kahveseverleri bambaşka bir yolculuğa çıkarıyor.
Nespresso’nun kahveseverleri dünyanın dört bir yanındaki yerel kahve kültürleri ve kahve içim ritüelleriyle buluşturduğu World Explorations serisinin yeni üyesi İstanbul Espresso, şehrin bir nevi “kahve” halini temsil ediyor. Çok zengin bir kültüre sahip olan İstanbul’la ilgili herkesin farklı deneyimlere sahip olduğundan yola çıkan Nespresso, bu kapsülün içinde herkesin kendi İstanbul’u olduğuna da vurgu yapıyor. İstanbul’un binlerce yıllık tarihinden günümüze dek uzanan kozmopolit yapısından alınan ilhamla ortaya çıkan bu yeni lezzet, şehrin sahip olduğu zengin kahve kültürüne saygı duruşunda bulunuyor.
Özgün tatların muhteşem dengesiyle içinde İstanbul olan bu kahve dolgun kadifemsi yapısı, uzun saplı pirinç veya bakır cezveyle pişirilen tarihi geleneksel Türk kahvesi demleme yöntemine de modern bir övgü... Kozmopolit yapıdaki şehrin en eski kahvehanelerindeki hareketlilik kadar eklektik, aynı zamanda uyumlu bir kahve olan İstanbul Espresso, yüzyıllar önce eski ticaret yollarının kesişim noktasındaki kahvenin hikayesi kadar da dinamik.
Bir bardak su ve bir parça lokumla enfes İstanbul Espresso
İstanbul Espresso, İstanbul’un dünyadaki ilk kahve dükkanlarına, yüzyıllar öncesinde kahve ticaretinin merkezi olmasına ve kahvehanelerindeki kahve çeşitliliğine ithafen kozmopolit bir harmanla oluşturuldu. İstanbul aynı zamanda alınan her yudumda şehrin zengin, değişken ve akışkan ruhunu da yansıtıyor. Etiyopya Arabikası ve Hint Robustasının harmanlanmasıyla üretilen İstanbul, dolgun ve kadifemsi yapısıyla ağızda hafif badem ve hoş kavruk bir tat, yaban baharatlı ve meyveli notalar sunuyor.
Marka, kahve tutkunlarına şehrin tüm zenginliklerini lezzete dönüştüren özel bir deneyim yaşatmak için ilhamın ardındaki Türk kahvesi içim şekline övgü niteliğinde bir ritüel önerisinde de bulunuyor. Nespresso, İstanbul Espresso’nun bir bardak su ve bu yolculukta kendilerine eşlik eden Marsel’in İstanbul Espresso lezzetiyle uyumlanacak şekilde özel olarak ürettiği bir parça lokum ile tadılmasını tavsiye ediyor. Lezzetinin sırrı Etiyopya Arabikası ve Hint Robustasının harmanlanmasında saklı olan İstanbul’un bu özelliği kahveyi ideal tatlılıkta, cesur bir Espresso haline getiriyor.
Koleksiyonun diğer üyeleri Paris ve Rio de Janeiro
Paris sokaklarının zengin kafe kültüründen esinlenerek hazırlanan Paris Espresso hafif bitter, tahıllı bisküvi notalarına sahip, hoş asidite ve hafif narenciye içeren Latin Amerika Arabikaları ve Vietnam Robustalarının dengeli harmanından oluşuyor. Rio de Janeiro Espresso ise şehrin canlı ve renkli ruhunu bünyesinde barındırırken ülkenin köklü kahve yetiştirme ve içme mirasını da taşıyor. Yalnızca Brezilya Arabikalarıyla hazırlanmış bitter ve kadife dokusuna sahip bu kahve şaşırtıcı derecede ceviz, sandal ağacı, kekik ve biberiyeyi anımsatan bitkisel notalar taşıyor.
Nespresso, Rio de Janeiro kahvesinin Brezilyalılara özgü bir şekilde porsiyonunun sıcak suyla iki katına çıkarılarak, Paris’in de kruvasan gibi bir Fransız hamur işi eşliğinde sade veya sütlü olarak tüketilmesini öneriyor.
Nespresso, ayrıca İstanbul, Paris ve Rio de Janeiro Espressolarına özel üç yeni Pixie Espresso fincanı hazırladı. Fincanlar, her biri kendi şehrinden aldığı ilhamla üç farklı renk ve desende tasarlanan kapsüllerle de aynı renklere sahip. İstanbul Espresso rengini Mısır Çarşısı’ndan alarak canlı bir zerdeçal sarısıyla simgelenirken, Rio de Janeiro Amazon ormanlarının esintisiyle tropikal yeşil, Paris ise kafelerindeki zarif ve minimalist siyah-beyaz karoların renkleriyle sembolize ediliyor. Renk ve desenleriyle fincanlara eşlik edebilecek, kare formu ve estetik görünümüyle dikkat çeken sınırlı sayıdaki üç porselen bardak altlığı da yine kahve ve ritüellerine tutkun kahveseverler için özel olarak üretildi.
Σχόλια